Venezuela, Karayip Denizi’nde ABD’nin askeri varlığını artırmasının ardından, bu durumu “gerilimi tırmandırıcı bir adım” olarak nitelendirerek güçlü bir tepki gösterdi. Ülkenin Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ABD’nin bu hareketlerini kınayarak, bölgedeki egemenliklerine yönelik bir tehdit olarak gördüklerini belirtti. Danışmanları ve askeri yetkilileri ile yaptığı toplantılarda, ülkelerinin savunma stratejilerinin güçlendirileceğini ve bu tür girişimlere karşı gerekli tedbirlerin alınacağını duyurdu.
Amerikan yönetimi, Karayip Denizi'nde artan askeri hareketliliğini, bölgedeki istikrarı sağlama ve olası tehditleri bertaraf etme amacıyla gerçekleştirdiğini öne sürdü. Ancak, Venezuelalı yetkililer, bu durumun aslında bir tehdit oluşturduğunu ve müdahale hazırlığı olarak algılanabileceğini belirtiyor. Venezuela Dışişleri Bakanı, bölgedeki askeri varlığı artıran her türlü girişimin, barışçıl çözüm arayışlarını baltaladığını savunarak, “Bu tür eylemler, yalnızca bölgede tansiyonu artıracak ve huzuru bozacaktır.” ifadelerini kullandı.
Venezuelalı liderler, ABD’nin askeri yığınaklarına karşılık olarak, ülke genelinde askeri tatbikatların yapılacağını duyurdu. Maduro, “Herhangi bir saldırıya karşı hazırlıklı olacağız” diyerek, halkına güvence verdi. Ayrıca, Venezuela, Rusya ve Çin gibi dost ülkelerle olan uluslararası ilişkilerini güçlendirme çabalarını artırmayı planlıyor. Özellikle Rusya'nın bölgedeki askeri varlığı, Venezuela için stratejik bir destek unsuru haline gelmiş durumda.
Uzmanlara göre, bu siyasi ve askeri gerilim, yalnızca Venezuela ve ABD ile sınırlı kalmayacak. Karayipler’in diğer devletlerinin de bu duruma nasıl yanıt vereceği, bölgedeki dengeyi önemli ölçüde etkileyecek. Karar alıcıların, gerilimi tırmandırmadan, diplomatik yollarla olaya yaklaşmaları gerektiği konusunda hemfikir olan birçok analist, iki ülke arasındaki bu gerginliğin çözülmesi için acil çözümler üretilmesi gerektiğini vurguluyor. Gelişmeler, uluslararası arenada ilgiyle takip ediliyor.
Sonuç olarak, Venezuela’nın ABD’ye karşı yükselen bu tepkisi, sadece bölgedeki istikrarı değil, aynı zamanda dünya genelindeki jeopolitik dengeleri de etkileyebilir. İki ülkenin liderleri arasındaki bu gerilim, uluslararası diplomasi açısından kritik bir sınav niteliği taşıyor. Venezuela, bu süreçte hem iç savunmasını güçlendirme, hem de uluslararası destek arayışında aktif rol oynamayı sürdürecektir.