Türkiye'nin tanınmış gazetecilerinden Nihat Genç, 65 yaşında hayatını kaybetti. On yıllardır cesur kaleminden yayılan eleştirileri ve bağımsız duruşuyla dikkat çeken Genç, birçok neslin fikir dünyasına yön vermiş bir isim olarak ön plana çıkıyordu. Ölümü, sadece ailesini değil, geniş bir okuyucu kitlesini ve meslektaşlarını derinden etkiledi. Nihat Genç’in yaşamı boyunca gösterdiği mücadele, onun mesleki kariyerine damgasını vurmuş ve ona büyük bir saygınlık kazandırmıştı.
Nihat Genç, 1958 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Annesi ev hanımı, babası ise bir dönem öğretmenlik yapmış olan Genç, çocukluğundan itibaren edebiyata ve yazmaya olan tutkusunu keşfetti. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun olduktan sonra gazetecilik kariyerine Milliyet gazetesinde başladı. Kısa sürede ülkenin en önemli köşe yazarlarından biri haline geldi. Gazetelerdeki etkili yazıları, kamuoyunu bilgilendirmekle kalmayıp, özellikle genç neslin düşünce yapısına da yön verdi.
Nihat Genç’in en çok bilinen özelliklerinden biri, otoritelere karşı cesur eleştirilerde bulunmasıydı. Çoğu zaman tartışmalı konuları gündeme getirmesiyle tanınan Genç, siyasi görüşlerini açıkça ifade etmekten çekinmedi. Onun kaleminden çıkan yazılar, pek çok konuda tartışmalara yol açtı ve Türkiye'nin medya tarihine önemli izler bıraktı. Günümüzde “Sosyal medya gazeteciliği” ile birlikte klasik gazeteciliğin zayıfladığı bir dönem yaşıyoruz. Ancak Nihat Genç, her zaman kalemine sadık kalarak, geleneksel gazeteciliği ayakta tutmaya çalışan isimlerden biri oldu.
Nihat Genç, yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda bir yazar ve yorumcu olarak da sıkça anılıyordu. Politika, spor, kültür ve sanat alanlarındaki incelemeleriyle okuyucularının beğenisini kazanmış olan Genç, toplumsal olaylara dair yaptığı yorumlarla da dikkat çekti. Eleştirel bakış açısıyla kaleme aldığı yazılar, gazetelerin yanı sıra televizyon programlarında ve sosyal medya platformlarında da geniş yankı uyandırıyordu. Genç, okuyucularına cesaret vererek, onları düşünmeye, sorgulamaya ve eleştirmeye teşvik etti.
Hayatının son dönemlerinde sağlık sorunları yaşayan Nihat Genç’in vedası, Türk basınında önemli bir kayıp olarak değerlendirilmektedir. Özellikle genç gazetecilere model olan ve onlar için bir ilham kaynağı olan Genç’in, yaşamı boyunca edindiği deneyimler, dün olduğu gibi bugün de pek çok kişiye yol göstermeye devam edecektir. Onun anısına saygı duruşunda bulunan birçok gazeteci, meslektaşı ve seveni, sosyal medya üzerinden duygu dolu mesajlar paylaştı. Meslek hayatı boyunca verdiği mücadele ve ortaya koyduğu eserler, hepimize ilham kaynağı olmaya devam edecek.
Nihat Genç, hayatı boyunca düşündüklerini cesurca kaleme alarak, halkın yanı sıra meslektaşlarıyla da gerçek anlamda bir bağ kurmayı başardı. Onun yokluğu, sadece eleştirel bir sesin kaybı değil, aynı zamanda tarafsız ve bağımsız gazetecilik ruhunun da zayıflaması anlamına geliyor. Bugün gazete manşetlerinde, sosyal medya paylaşımlarında ve tartışma programlarında Nihat Genç’in anısını yaşatmak, onun ideallerini sürdürmek hepimizin sorumluluğu olmalıdır. Türkiye’nin özgür düşünceye ihtiyacı olduğu günümüzde, Nihat Genç gibi cesur kalemlere daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.
Sonuç olarak, Nihat Genç’in kaybı, Türk basınında derin yaralar açarak, nesiller boyunca hatırlanacak bir ismin daha aramızdan ayrılmasına neden oldu. Yazdıkları, düşündükleri ve mücadeleleri, genç gazetecilere örnek teşkil etmeye devam ederken, onun anısını yaşatmaya yönelik çeşitli etkinlikler ve anma programları düzenlenmesi bekleniyor. Nihat Genç, sadece bir gazeteci değil, tüm topluma ışık tutan bir düşün doktoruydu ve onu asla unutmayacağız.