Esenyurt, İstanbul'da yaşanan bir olay, "eski sevgili dehşeti"ni bir kez daha gündeme getirdi. 28 yaşındaki Zeynep Y., eski sevgilisi tarafından maruz kaldığı eziyetle adeta cehennemi yaşadı. Olay, kadın haklarının ve ilişkilerdeki şiddetin tekrar tartışılmasına yol açtı. Zeynep, eski sevgilisi Mehmet K. tarafından hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kaldığını öne sürdü. Yaşadığı dehşeti sosyal medya aracılığıyla paylaşan Zeynep, birçok kadının benzer olaylar yaşadığını belirtti. Bu olay, Esenyurt’taki kadınları ve toplumu alarma geçirdi.
Zeynep, bir süre önce ilişkisini sonlandırdığı Mehmet K. ile şiddetli bir tartışma yaşadı. Tartışmanın ardından Mehmet, Zeynep’in sosyal çevresine müdahale etmeye, arkadaşlarıyla iletişimini kesmeye ve sürekli onu takip etmeye başladı. Bunu yetmezmiş gibi, Zeynep’in özel fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmakla tehdit etti. Kadın, yaşadığı bu durumu ailesine ve arkadaşlarına anlatmakta zorluk çekti; çünkü birçok insan onun yaşadıklarının ciddiyetini anlayamadı ya da bunu ‘aşk’ olarak yorumladı. Birçok birey, eski sevgiliyle yaşanan olumsuzlukları sıradanlaştırarak, bunları "geçici bir durum" olarak görmekteydi. Ancak Zeynep için bu durum, bir mücadele haline dönüştü.
Zeynep, olayın duyulmasının ardından sosyal medya üzerinden bu durumu paylaşarak, yalnız olmadığını ve benzer durumlar yaşayan birçok kadın olduğunu gösterdi. Açık bir çağrıda bulunarak, kadınların yaşadığı psikolojik ve fiziksel şiddeti göz önüne sermeyi amaçladı. "Sesimizi çıkarmalıyız, yalnız değiliz!" şeklinde bir mesaj vererek, kadınları desteklemeye ve cesaret bulmaya teşvik etti. Şiddetin notalarının çıkıldığı bu ortamda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konularında farkındalığın artırılması gerektiği bir kez daha hatırlatıldı.
Esenyurt’taki bu olay, yalnızca bir kadının yaşadığı korkunç bir deneyim değil; aynı zamanda toplumsal bir sorun. Türkiye'de her gün kadınlar, eski sevgililerinden ya da tanımadıkları kişilerden benzer tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Kadın hakları aktivistleri, bu tür olayların önlenmesi için daha fazla farkındalığın yaratılması gerektiğini vurguluyor. Bu tür durumlarla karşılaşan kadınların, destek bulabilecekleri güvenli alanlara ihtiyacı olduğu ifade ediliyor. Zeynep’in hikayesi, sadece bir kişiye değil, tüm kadınlara sesleniyor: "Kendinizi yalnız hissetmeyin!"
Olayın ardından Zeynep'in ailesi, Mehmet hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu ve Zeynep koruma altına alındı. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için toplumsal bir seferberlik gerektiği bir kez daha gündeme gelirken, olayın detayları da derinlemesine inceleniyor. Yetkililer, bu tür mağduriyetlerin artmaması için gerekli önlemleri almakla yükümlü. Herkesin bu konuya duyarlılık göstermesi, karşılaştıkları şiddete 'dur' demesi gerekmekte. Esenyurt’taki bu olay, hem yerel hem de ulusal düzeyde önemli bir tartışma başlattı. Önümüzdeki süreçte Zeynep gibi birçok kadının sesi duyulacak.
Sonuç olarak, Zeynep’in yaşadığı dehşet, toplumda bir çığlık gibi yankı buldu. Kadınlar, yalnız olmadıklarını bilmelidir. Unutulmamalıdır ki, her birey, sevgi ve saygı görmek hakkına sahiptir. Eski sevgililerle yaşanan olayların sonucu, cabası değil, bitmesi gereken bir sorun olarak toplumsal bilinçle mücadele edilmesi gereken bir durumdur. Herkesin bu konuda duyarlılığı ve destek vermesi, sürecin daha sağlıklı bir zeminde ilerlemesine olanak tanıyacaktır.