Son günlerde sosyal medyada yankı uyandıran bir olay, Türkiye’nin genç bilim insanlarından biri olan Rümeysa Öztürk’ün yurt dışında eğitim alabilmek için yaşadığı zorluklar etrafında şekilleniyor. Rümeysa’nın yaşadığı bu duruma dikkat çekmek amacıyla ABD’li bir profesör, etrafında dönen bu trajik hikaye hakkında daha fazla insanın haberdar olmasını sağlamak için açlık grevine başladı. Bu olay, hem eğitim, hem insan hakları hem de uluslararası dayanışma açısından büyük bir önem taşıyor.
ABD’nin saygın üniversitelerinden birinde görev yapan profesör, Rümeysa’nın sesine kulak vermek ve onun haklarını savunmak amacıyla bu cesur eylemi gerçekleştirdi. Rümeysa Öztürk, kendi ülkesinde eğitimine devam edebilmek için gereken destek ve kaynağa ulaşamadığı için bir süre önce ailesiyle beraber yurt dışında eğitim almak üzere yola çıktı. Ancak, beklenmedik zorluklarla karşılaştı ve uluslararası öğrencilerin karşılaştığı bürokratik engeller yüzünden büyük bir sorun yaşadı.
Profesör, Rümeysa’nın hikayesinin yalnızca bireysel bir mesele olmadığını, aynı zamanda dünya genelinde birçok öğrencinin çeşitli sebeplerle eğitim hakkından mahrum kaldığını vurguladı. Açlık grevi sırasında yaptığı açıklamada, "Rümeysa gibi birçok genç bilim insanı, en iyi eğitim alma fırsatından mahrum kalıyor. Bu durumu değiştirmek için harekete geçmemiz gerekiyor." dedi. Açlık grevi, Rümeysa’nın durumu hakkında sosyal medyada büyük bir dikkat çekti ve birçok kişi, Rümeysa’nın haklarını savunmak için desteklerini sunmaya başladı.
Rümeysa Öztürk, yüksek öğrenim hayatına erken yaşta başladığı için birçok ödül kazanmış bir genç bilim insanı. Ancak, eğitim yolculuğunda karşılaştığı zorluklar onu pes etmeye zorladı. Eğitimi sürdürebilmek için sıkı bir şekilde mücadele eden Rümeysa, şimdi başkalarının da onun hikayesinden ders almasını umuyor. Profesörün açlık grevi, Rümeysa’nın hikayesinin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağladı ve sosyal medya üzerinden birçok paylaşım yapıldı.
Olay, sadece bir bireyin mücadelesi olmanın ötesine geçerek, eğitim hakkı ve insan hakları üzerine kapsamlı bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Profesörün yaptığı bu eylem, halkın dikkatini çekmenin yanı sıra, akademik topluluklar arasında da dayanışma sağladı. Üniversite toplulukları, yerel sivil toplum kuruluşları ve öğrenci dernekleri, Rümeysa’nın yanında durarak desteklerini sundular.
Rümeysa’nın durumu, eğitim alanındaki adaletsizliklerin, fırsat eşitsizliklerinin ve uluslararası öğrencilerin maruz kaldığı zorlukların daha görünür hale gelmesine de yol açtı. Eğitim hakkının evrensel bir hak olduğunu savunan pek çok kişi, Rümeysa’nın mücadele etmesini haksızlık olarak nitelendiriyor ve buna son vermek gerektiğinin altını çiziyor.
Son olarak, Rümeysa’nın ve destekçilerin çabasıyla, eğitimde eşitlik ve adalet arayışı konusunda önemli bir farkındalık yaratılması umudunu taşıyoruz. ABD’li profesörün açlık grevini sürdürdüğü bu günlerde, hem Rümeysa’nın sesine kulak vermek hem de benzer durumda olan diğer kişiler için harekete geçmek adına adımlar atılması gerektiği düşünülüyor.